Mükellefin bildirim yükümlülüğü, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 153. Maddesi ile 170. Maddeleri arasında düzenlenmiştir. Mükellefin vergi dairelerine bildirimde bulunması zorunluluğu olan hususlar düzenlenmiştir. Genel itibariyle bildirimde bulunulması gereken hususlar;
- İşe başlama,
- Adres, iş ve iş yeri sayısındaki değişiklikler,
- İşi bırakma,
- Bina ve arazi değişikliğidir.
Vergi dairesine yapılacak olan bildirimler kural olarak yazılı yapılması gerekmektedir. Okuma - yazması bulunmayan mükelleflerin sözlü olarak bildirimde bulunulabilmektedir. Defter tutma yükümlülüğü bu istisnanın dışında tutulmuş olup defter tutma yükümlülüğünün yazılı olarak yerine getirilmesi gerekmektedir. Vergi dairesine yapılacak bildirimlerin iadeli taahhütlü posta yoluyla iletilmesi imkanı da bulunmaktadır. Bu durumda bildirmenin postaya verildiği tarih bildirim tarihi olarak kabul edilecektir.
İçindekiler
- 1. İşe Başlamanın Bildirilmesi
- 2. Adres Değişikliklerinin Bildirilmesi
- 3. İş ve İşletmede Değişikliklerin Bildirilmesi
- 4. İş Bırakmanın Bildirilmesi
- 5. Mükellefiyetin İşi Bırakmış Sayılması ve Vergi Dairesince Mükellefiyetin Terkini
- 5.1. İşi Bırakma Bildiriminde Bulunmayan Bir Mükellefin İşi Bıraktığının Tespit Edilmesi
- 5.2. Mükellefiyet Kaydının Terkin Edileceği Tarihin Belirlenmesi
- 5.3. Takdire Sevk İşlemleri
- 5.4. Takip İşlemleri
- 5.5. Mükellefiyet Kayıtları Terkin Edilen Mükelleflerden Faaliyetlerine Devam Ettiği Tespit Edilenler Hakkında Yapılacak İşlemler
- 5.6. Diğer Hususlar
- 5.7. Sahte Veya Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Düzenleyenler Bakımından Mükellefiyetin Terkini
- 5.8. Mükellefiyet Kaydı Terkin Edilen Mükelleflere İlişkin Bilgi Formu
- 5.9. Sahte veya Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Düzenlemek Suretiyle Mükellefiyetleri Terkin Edilenlerin Teminat Verme Zorunluluğu
- 6. Bildirmelerde Süre ve Şekil
- 7. Bildirim Görevinin Yerine Getirilmemesi
- 8. Sonuç
1. İşe Başlamanın Bildirilmesi
İşe başlama bildirimi, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 153. Maddesinde yükümlülüğü bulunanlar ile belirtilmiştir. Aşağıda belirtilmiş olan mükelleflerin işe başlama bildirimlerini süresi içerisinde gerçekleştirme zorunluluğu bulunmaktadır. Buna göre;
- Vergiye tabi ticaret ve sanat erbabı,
- Serbest meslek erbabı,
- Kurumlar vergisi mükellefleri;
- Kolektif ve adi şirket ortaklarıyla komandit şirketlerin komandite ortaklarının bildirimde bulunma yükümlülüğü vardır.
1.1. Tüccarlarda İşe Başlama Belirtileri
Tüccarlara ilişkin düzenlenmiş olan Vergi Usul Kanunu 154. Maddesi, hangi hallerde işe başlamanın gerçekleştiğine ilişkin belirtiler sayılmıştır. Maddede açık olarak belirtilmiş olan belirtiler;
- Bir iş yeri açmak (İş yeri açmaktan maksat, belli bir yerde bilfiil ticari veya sınai faaliyete geçmek demektedir. Bir yerin ne maksatla olursa olsun sadece tutulmuş olması veya içinde tertibat ve tesisat yapılmakta bulunması iş yerinin açıldığını göstermez);
- İş yeri açılmamış olsa dahi ticaret siciline veya mesleki bir teşekküle kaydolmak;
- Kazançları basit usulde tespit edilen tüccarlar için için işle bilfiil uğraşmaya başlamak olarak belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilenlerden bir veya birkaçının bulunuyor olması halinde işe başlamanın gerçekleştiği kabul edilecektir. Mükellefin gerçek kişi olması durumunda işe başlama bildiriminin 10 gün içerisinde vergi dairesine yapılması gerekmektedir. Tüzel kişiliğe sahip olanlar için ise işe başlama tarihinden itibaren 10 gün içerisinde ticaret sicil memurları tarafından vergi dairesine yapılması gerekmektedir. İşe başlamayı geç bildiren ticaret memurluklarına usulsüzlük cezası uygulanmaktadır.
1.2. Serbest Meslek Erbablarında İşe Başlama Belirtileri
Vergi Usul Kanununun 154. Maddesinde belirtildiği üzere serbest meslek erbablarının aşağıda belirtilenlerden herhangi birinin meydana gelmesi durumunda işe başlamış kabul edilecektir.
- Muayenehane, yazıhane, atölye gibi özel iş yerleri açmak;
- Çalışılan yere tabela, levha gibi mesleki faaliyette bulunulduğunu ifade eden alametleri asmak;
- Her ne şekilde olursa olsun devamlı olarak mesleki faaliyette bulunduğunu gösteren ilanlar yapmak;
- Serbest olarak mesleki faaliyette bulunmak üzere mesleki teşekküllere kaydolunmak.
Yukarıda belirtilenler ile birlikte; mesleki teşekküllere kayıtlı olmakla birlikte görevleri veya durumları gereğince bilfiil mesleki faaliyette bulunmayacak olanlar keyfiyeti vergi dairesine bildirmeleri ile mükellefiyet tesis edilmeyecektir.
2. Adres Değişikliklerinin Bildirilmesi
Vergi mükellefinin iş yeri adresini değiştirmesi durumunda, adres değişikliği yeni adresin bulunduğu yer vergi dairesine bildirilmesi gerekmektedir. Adres değişikliğinin sokak, cadde ve kapı numaralarının değişmesi şeklinde değişmesi durumunda da gerçekleşen değişiklik Vergi Usul Kanununun 157. Maddesi gereğince vergi dairesine bildirilmesi gerekmektedir.
3. İş ve İşletmede Değişikliklerin Bildirilmesi
Vergi Usul Kanununun 158. Maddesi gereğince işe başlama bildirimini yapmış olan mükelleflerin; yeni bir vergiye tabi olmayı, mükellefiyetin şeklinde değişiklik meydana gelmesi durumunu ve mükellefiyetten muaflığa geçmeyi gerektirecek şekilde değişiklik olanların meydana gelen değişikliği vergi dairesine bildirmeleri gerekmekedir. Aynı zamanda Vergi Usul Kanununun 159. Maddesi gereğince; aynı işletmeye dahil olan iş yerlerinin sayısında meydana gelen artış ve azalışlarını vergi dairesine bildirilmesi gerekmektedir.
4. İş Bırakmanın Bildirilmesi
Vergi Hukuku bakımından iş bırakmanın tanımı; Vergi Usul Kanununun 161. Maddesinde yapılmıştır. Buna göre; vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona ermesi işi bırakmayı ifade etmektedir. Herhangi bir sebeple kısa süreli işin durdurulması iş bırakma olarak sayılmamıştır. Vergiye tabi ticaret ve sanat erbabı, serbest meslek erbabı, kurumlar vergisi mükellefleri; kolektif ve adi şirket ortaklarıyla komandit şirketlerin komandite ortaklarının iş bırakmayı vergi dairesine bildirme yükümlülüğü bulunmaktadır.
Kurumlar vergisi yükümlülerinin mükellefiyetlerinin kalkması için tasfiye işlemlerinin sona erdirilmiş olması yani vergiye tabi işlemlerin tamamen sona ermesi gerekmektedir. Bu esas kolektif ve komandit şirketler için geçerlidir.
5. Mükellefiyetin İşi Bırakmış Sayılması ve Vergi Dairesince Mükellefiyetin Terkini
Mükellefin, fiilen işi bırakmış olmasına rağmen vergi dairesine herhangi bir bildirimde bulunmamış olan mükellefin kayıtları terkin edilmektedir. İşi bırakmış sayılma hususu 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 160. Maddesinin 3. Fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre;
- ‘’İşi bırakma bildiriminde bulunmayan bir mükellefin işi bıraktığının tespit edilmesi veya yapılan araştırma ve yoklamalar sonucunda bilinen adreslerinde bulunamaması ve başka bir adreste faaliyetine devam ettiğine dair bilgi edinilememesi veya
- Başkaca bir ticarî, ziraî ve meslekî faaliyeti olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiğinin vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen rapor ile tespit edilmesi ve mükellefiyet kaydının devamına gerek görülmediğinin raporda belirtilmesi halinde
Mükellef (matrahlı veya matrahsız beyanname verenler dahil) işi bırakmış addolunur ve mükellefiyet kaydı vergi dairesince terkin edilir. Bu durum, ilgili kamu kurum ve kuruluşu ile kamu kurumu niteliğindeki meslek üst kuruluşuna da bildirilir.
5.1. İşi Bırakma Bildiriminde Bulunmayan Bir Mükellefin İşi Bıraktığının Tespit Edilmesi
İş bırakmanın tanımı yukarıda da izah edildiği üzere; vergiye tabi olmayı gerektiren işlemlerin tamamen durdurulması ve sona ermesini ifade etmektedir. Tasfiye ve iflas durumlarında, mükellefiyet vergi ile ilgili işlemlerin tamamen sona ermesine kadar devam etmektedir. Bu hallerde tasfiye memurları veya iflas dairesi tarafından; tasfiye ve iflas kararları ve tasfiye veya iflasın kapanması durumunun vergi dairesine ayrı ayrı bildirilmesi gerekmektedir.
İşin terk edilmesi sebebiyle gerçekleştirilecek terkin işlemi için T.C. Maliye Bakanlığı Gelirler Müdürlüğü B.07.0.GEL.0.71/7100-113/61518 sayılı ve 2004/13 Seri No’lu Maliye Uygulama İç Genelgesinde belirtilmiş olan esaslar bakımından inceleme yapılması gerekmektedir. Buna göre;
- Ticari, zirai veya mesleki kazanç sahibi gerçek kişiler ve ortaklıklar ile tüzel kişi mükelleflerden, birbirini izleyen iki döneme ait katma değer vergisi beyannamesini vermeyenlerin işyeri ve ikametgah adreslerinde, ayrıca tüzel kişi mükelleflerin kanuni temsilcilerinin ikametgah adreslerinde, katma değer vergisi beyannamesi verilmeyen son dönemi izleyen ay içerisinde gerekli yoklama işlemleri yapılarak, ilgililerin işlerini ne zaman terk ettikleri, işyerinin yoklama tarihindeki durumu, işyerinde başkaları faaliyet gösteriyorsa hangi tarihten itibaren orada faaliyet gösterdikleri, mükellefin mesleği ile ilgili teşekkül, birlik veya oda kayıtlarında yer alan bilgiler ile işyeri ve ikametgah adreslerinin bulunduğu yer muhtarlık kayıtları araştırılarak, adres değişikliği yapılıp yapılmadığı hususları tespit edilecektir.
Yukarıda belirtilen araştırma ve yoklamaların tamamlanmasını takip eden otuz gün içinde mükellefin bilinen adreslerinde, dosyadan sorumlu servis şefinin de katıldığı ikinci bir yoklama yapılarak, ilgilinin bilinen adreslerinde bulunamadığını teyit eden bir yoklama fişi tanzim edilecektir.
Yapılacak araştırma ve yoklamalar sonucunda, işini terk ettiği tespit edilen, bilinen adreslerinde bulunamayan ve başka bir adreste faaliyetine devam ettiğine dair bilgi edinilemeyen mükelleflerin mükellefiyet kayıtları, ilgili müdür yardımcısının önerisi ve vergi dairesi müdürünün onayı ile terkin edilecektir.
Bu işlemler en geç katma değer vergisi beyannamesi verilmeyen son dönemi izleyen dördüncü ayın sonuna kadar tamamlanacaktır. İşlemlerin süresinde ve eksiksiz olarak sonuçlandırılması hususu vergi dairesi müdürleri tarafından titizlikle takip edilecektir.
- Basit usulde vergilendirilen gelir vergisi mükelleflerinden yıllık gelir vergisi beyannamesini süresi içinde vermeyenlerin beyanname verme süresini izleyen 3 ay içerisinde bilinen adreslerinde gerekli yoklama işlemleri yapılacaktır. Yapılan yoklama sonucunda işini terk ettiği tespit edilen, bilinen adreslerinde bulunamayan ve başka bir adreste faaliyete devam ettiğine dair bilgi edinilemeyen mükelleflerin mükellefiyet kayıtları ilgili müdür yardımcısının önerisi ve vergi dairesi müdürünün onayı ile terkin edilecektir.
- Gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye iradı, ücret ve diğer kazanç ve iratlar nedeniyle mükellefiyet kaydı yapılan mükelleflerden, yıllık gelir vergisi beyannamesini süresi içinde vermeyenlerin, beyanname verme süresini izleyen üç ay içerisinde bilinen adreslerinde gerekli yoklama işlemleri yapılarak beyanname vermeme nedenleri tespit edilecektir.
Bu mükelleflerin, ilgili vergilendirme döneminde kazanç ve irat elde etmemiş olmaları veya elde ettikleri kazanç ve iradın, istisna sınırı içinde kalması ya da kazanç ve iradın elde edildiği kaynağın elden çıkarılmış olduğunun tespit edilmesi halinde, mükellefiyet kayıtları yukarıda belirtilen usule uygun olarak terkin edilecektir.
- Vergi inceleme elemanlarınca yapılan inceleme, araştırma ve yoklamalar sonucunda, işini terk ettiği tespit edilen, bilinen adreslerinde bulunamayan ve başka bir adreste faaliyete devam ettiğine dair bilgi edinilemeyen mükelleflerin mükellefiyet kayıtları, vergi inceleme elemanının bu hususları içeren raporuna istinaden; inceleme elemanı tarafından tespit edilen terk tarihi, terk tarihinin tespit edilememiş olması durumunda rapor düzenleme tarihi itibariyle terkin edilecektir.
5.2. Mükellefiyet Kaydının Terkin Edileceği Tarihin Belirlenmesi
Yukarıda belirtilmiş olan mükellefler bakımından terkin işlemi gerçekleştirilmiş mükellefler yönünden;
- İşini terk ettiği tarih, Devlet veya Devlet güvencesinde tutulan kayıt ve siciller veya diğer kanaat getirici vesikalarla tevsik edilebilenlerin mükellefiyet kayıtları, bu olayın meydana geldiği tarihten itibaren,
- Ticari, zirai ve mesleki kazanç sahipleri ile kurumlar vergisi mükelleflerinden, işini terk ettiği tarih kanaat getirici vesikalarla tespit edilemeyenlerin mükellefiyet kayıtları, ilk yoklamanın yapıldığı tarihten itibaren (1998/6 veya 2000/12 Seri No.lu Uygulama İç Genelgeleri kapsamında yapılmış olan yoklamalar da, bu İç Genelge uyarınca yapılmış ilk yoklama kapsamında değerlendirilecektir.),
- Gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye iradı, ücret ve diğer kazanç ve iratlar nedeniyle mükellefiyet kaydı yapılanlardan, ilgili vergilendirme döneminde kazanç ve irat elde etmemiş olmaları veya elde ettikleri kazancın istisna sınırları içinde kalması ya da kazanç ve iradın elde edildiği kaynağı elden çıkarmış bulunanların mükellefiyet kayıtları, bu olayın meydana geldiği tarihi izleyen yılın başından itibaren terkin işlemi gerçekleştirilecektir.
Mahkeme kararı, vergi inceleme raporu veya vergi daireleri tarafından resmi makamlarla yapılan yazışmalar sonucunda, sahte veya çalıntı ya da tahrif edilmiş nüfus cüzdanı ile bilgileri dışında adlarına mükellefiyet tesis ettirildiği tespit edilenlerin mükellefiyet kayıtları, tesis tarihi itibarıyla terkin edilecektir.
- Sahte veya çalıntı yada tahrif edilmiş nüfus cüzdanı ile mükellefiyet tesis ettirenlerin kimlik bilgilerinin tespit edilmesi halinde, bunlar hakkında gerekli işlemlerin yapılacağı tabidir.
5.3. Takdire Sevk İşlemleri
Mükellefiyet kayıtları mezkur genelge uyarınca terk edilen mükellefler hakkında mükellefiyetin terkin edildiği tarihten sonraki dönemlere ilişkin takdire sevk işlemi yapılmayacak, beyanname vermeme nedeniyle takdir komisyonuna sevk edilen dosyaların bulunması halinde, bu dosyalar takdir komisyonundan çekilecektir. Mükellefiyetin terkin edildiği tarihten sonraki dönemlere ilişkin olarak takdir komisyonunca karara bağlanan dosyalar ise Vergi Usul Kanununun düzeltmeye ilişkin hükümlerine göre işlemden kaldırılacaktır.
5.4. Takip İşlemleri
Bu İç Genelge uyarınca, mükellefiyet kaydı terkin edilen mükelleflerin, mükellefiyet kayıtlarının terkin edildiği tarihten önceki dönemlere ait borçlarıyla ilgili takip işlemlerine devam edilecektir.
Gerçek veya tüzel kişi mükelleflerin vergi borçlarından dolayı, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında kendilerine veya şirket tüzel kişiliğine ait mal varlığına, şirketin kanuni temsilcilerinin ya da ortaklarının şahsi mal varlıklarına haciz tatbik edilmesi, bu İç Genelge uyarınca mükellefiyet kaydının terkinine engel değildir. Dolayısıyla, şirket tüzel kişiliğine ait mal varlığına, şirket müdürünün, ortaklarının veya gerçek kişi mükelleflerin mal varlığına haciz tatbik edilmiş olsa dahi, bu İç Genelgede belirtilen şartların varlığı halinde, şirketin veya gerçek kişi mükellefin mükellefiyet kaydı terkin edilecektir.
5.5. Mükellefiyet Kayıtları Terkin Edilen Mükelleflerden Faaliyetlerine Devam Ettiği Tespit Edilenler Hakkında Yapılacak İşlemler
Bu İç Genelgede yer alan esaslara uygun olarak mükellefiyet kaydı terkin edilen mükelleflerden, faaliyetine başka bir adreste devam ettikleri veya yeniden faaliyete geçtikleri ya da tasfiyeye tabi tutuldukları öğrenilenlerin mükellefiyet kaydı, yeniden ihdas edilecektir. Söz konusu mükelleflerden, faaliyetlerine başka bir adreste devam ettiği tespit edilenler ile tasfiyeye girdikleri öğrenilenlerin mükellefiyet kaydı, mükellefiyetin terkin edildiği tarihten itibaren, yeniden faaliyete geçtikleri belirlenenlerin mükellefiyet kaydı ise, yeniden faaliyete geçtikleri tarihten itibaren yapılacak ve mükellefiyetin ihdas edildiği tarihten sonraki dönemlere ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilmesi sağlanacaktır.
5.6. Diğer Hususlar
1. Yapılan araştırma ve yoklamalar sonucunda işini terk ettiği tespit edilen, bilinen adreslerinde bulunamayan ve başka bir adreste de faaliyetine devam ettiğine dair bilgi edinilemeyen tüzel kişi mükelleflerde; ulaşılan şirket ortağı ve/veya kanuni temsilcisi nezdinde yapılan ve/veya yapılacak yoklamalarda tüzel kişiliğin faaliyette bulunmadığının tespit edilmesi halinde, tüzel kişiliğin mükellefiyeti bu İç Genelge kapsamında terkin edilecektir.
2. İşi bırakma bildiriminde bulunmayan bir mükellefin işi bıraktığının tespit edilmesi veya yapılan araştırma ve yoklamalar sonucunda bilinen adreslerinde bulunamaması ve başka bir adreste faaliyetine devam ettiğine dair bilgi edinilememesi halinde, mükellefler matrahlı ya da matrahsız beyanname verseler dahi, mükellefiyet kayıtları terkin edilecektir.
Terk tarihinden sonra posta yoluyla gönderilen beyannamelerdeki adresler, mükellefin dosyasında bulunan adresler ile karşılaştırılarak kontrol edilecek, daha önce yoklama yapılan adresten farklı bir adres beyannameye yazılmışsa, derhal belirtilen adreste yoklama yapılacak, yoklama sonucunda beyanname üzerindeki adreste mükellefin bulunmadığı tespit edilir ise beyanname işleme tabi tutulmadan dosyasında muhafaza edilecektir.
3. Yük ve yolcu taşımacılığı faaliyetinden dolayı mükellefiyeti bulunan ancak, işi bırakma keyfiyetini vergi dairesine bildirmeyen ve adlarına Trafik Tescil Bürolarında kayıtlı ticari aracı bulunduğu tespit edilen mükelleflerin araçlarını ticariden hususiye çevirmeleri halinde bu dönüşüm işlemini yaptıkları tarih itibarıyla mükellefiyet kayıtları terkin edilecektir.
4. İşi terk dilekçesi verdiği halde, kullanılmamış belgelerini iptal ettirmeyen mükelleflerin mükellefiyetleri, terk dilekçesinde belirtilen tarih esas alınarak terkin edilecektir. Ancak, belgelerini iptal ettirmeyen mükellefler hakkında, 06.04.2000 tarih, B.07.0.GEL.0.14/1401-117/15524 sayılı ve 2000/8 Sıra No.lu Vergi Denetimi ve Koordinasyonu İç Genelgesine göre işlem yapılacaktır.
5. Vergi dairelerinin bölünmesi durumunda yeni vergi dairesine nakil olacak mükelleflerin faal olmalarına dikkat edilecektir. Bir başka ifadeyle, gayri faal olan mükelleflerin yeni kurulan vergi dairesine nakli yapılmayacaktır. Bununla birlikte, nakil gelen mükellefler hakkında, nakil olunan vergi dairelerince yapılan yoklama ve araştırmalar sonucunda faal olmadığının tespit edilmesi halinde, nakil nedeniyle terk işlemi yapılarak yoklama ve araştırmalara yönelik bilgi ve belgelerin birer örneği bir yazı ekinde bölünen vergi dairesine gönderilecektir. Bölünen vergi dairesi gelen yazı ve belgeler üzerine gerekli araştırmaları yaparak, mükellefin terk işlemini gerçekleştireceklerdir.
6. Bulundukları il veya ilçe dışındaki (Büyükşehir belediye sınırları içindeki ilçeler hariç) vergi dairelerinin yetki alanı içinde bulunduğu tespit edilen mükelleflere ilişkin kovuşturma, yoklama, tebliğ gibi işlemler, ilgili vergi dairesi tarafından sevk pusulası veya yazı ile mükellefin adresinin bulunduğu yer vergi dairesine gönderilerek niyabeten yaptırılmaktadır.
Ancak, sadece re'sen mükellefiyet terkinine yönelik olarak işyeri veya ikametgah adresleri Büyükşehir belediye sınırları içinde bulunan mükelleflerin bağlı oldukları vergi dairelerinin yetki alanı dışında yapılacak olan yoklama ve tespitler; mükelleflerin bağlı olduğu vergi dairelerinde görevli yoklama memurlarının çevreyi iyi tanıyamaması ve ulaşım imkanlarının zorluğu da göz önünde bulundurularak, o mahalde yetkili bulunan vergi dairesinin yoklama memurları tarafından da yapılabilecektir. Bu tür talepler, talebin muhatap vergi dairesine intikal ettiği tarihten itibaren en geç onbeş gün içinde sonuçlandırılacaktır.
7. Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında 3100 sayılı Kanunla ilgili 50 Seri No.lu Genel Tebliğin (B) bölümünde ve 60 seri No.lu Genel Tebliğde işi bırakan mükelleflerin sahip oldukları ödeme kaydedici cihazlarla ilgili olarak yapılacak işlemler açıklanmıştır.
Ancak, gayri faal durumda olan ve yapılan araştırmalar sonucunda, bilinen adreslerinde bulunamayan mükelleflerin, ödeme kaydedici cihazları hakkında yukarıda bahsi geçen tebliğlerde belirtilen, ödeme kaydedici cihazların yetkili servisce "mali hafıza-cihaz" bağlantısı içerisinde yer alan elektronik parçalardan birinin (mali hafıza yazılım çipi v.b.) sökülüp alıkonulması suretiyle cihazın çalışamaz hale getirilmesi gibi işlemler yapılamamaktadır.
Bu nedenle, gayri faal durumda olan ve bilinen adreslerinde bulunmadıkları tespit edilen mükelleflerin, bu İç Genelgenin (III.) bölümünde belirtildiği şekilde düzenlenecek "Kayıtları Silinen Mükelleflere İlişkin Bilgi Formu" na, mükellef tarafından bastırılan ve iptal ettirilmeyen belgelere ilişkin bilgilerin yanı sıra kullanılan ödeme kaydedici cihazların marka, model ve sicil numaralarının da (fişin sonunda "MF" nin yanında yer alan harf ve numaralar) bilgi girişinin yapılması suretiyle mükellefiyet kayıtları terkin edilecektir.
8. Mükellefiyeti vergi dairesince terk edilecek mükelleflerin, aynı vergi dairesi yetki alanı içinde bulunan şubelerinin de, bu İç Genelgedeki esaslar çerçevesinde terk işlemi yapılacaktır.
Gayri faal durumda olan ve bilinen adreslerinde bulunamayan mükelleflerin, başka vergi daireleri yetki alanı içinde şubelerinin olması halinde durum derhal şubelerin bağlı bulunduğu vergi dairesine bir yazı ile bildirilecek, alınacak cevaba göre şubelerinin de gayri faal olduğunun bildirilmesi üzerine ilgili vergi dairesine tekrar bir yazı yazılarak merkezinin de bu İç Genelge kapsamında gayrifaal olduğu ve gayrifaal olan şubenin mükellefiyet kaydının terkin edilmesi gerektiği bildirilecektir. Şubenin mükellefiyet kayıtlarının terkini ile eş zamanlı olarak merkezin bulunduğu vergi dairesince de merkezin mükellefiyet kaydı terkin edilecektir.
5.7. Sahte Veya Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Düzenleyenler Bakımından Mükellefiyetin Terkini
213 sayılı Vergi Usul Kanununun İşi Bırakmanın Bildirilmesi başlıklı 160. Maddesinin 3. Fıkrası;
‘’başkaca bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiğinin vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen rapor ile tespit edilmesi ve mükellefiyet kaydının devamına gerek görülmediğinin raporda belirtilmesi halinde, mükellef (matrahlı veya matrahsız beyanname verenler dahil) işi bırakmış addolunur ve mükellefiyet kaydı vergi dairesince terkin edilir.’’ şeklinde düzenlenmiştir.
Maddenin 3 üncü fıkrasında yapılan değişiklikle, gerçekte herhangi bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı halde, sadece sahte belge ticareti yapmak üzere, mükellefiyet tesis ettiren kişilerin de mükellefiyet kayıtlarının silinmesine imkan sağlamak suretiyle, sahte belge düzenleme faaliyetinden dolayı vergi idaresinin aldatılması ve kamu düzenini bozucu faaliyetlerin engellenmesi ve sahte belge düzenleyen kişilerin kimlik bilgileriyle, kullandıkları belgelere ilişkin bilgiler kamuoyuna duyurularak diğer mükelleflerin mağduriyetinin önlenmesi hedeflenmiştir.
Bu çerçevede, münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği vergi inceleme raporuyla tespit edilen gerçek ve tüzel kişilerin mükellefiyet kayıtları, bunların matrahlı yada matrahsız beyanname verip vermediğine bakılmaksızın vergi inceleme raporunda mükellefiyet kaydının devamına gerek görülmediğinin belirtilmiş olması şartı ile raporda belirtilen tarih itibarıyla terkin edilecektir.
Yapılan terk işlemi, mükellefin işi bırakmasından önceki döneme ilişkin yükümlülüklerini ortadan kaldırmayacağı gibi bu tarihten sonra faaliyette bulunduğunun tespiti halinde bu dönemlere ilişkin vergilendirmeye ve sahte belge düzenleme fiilini işleyenler hakkında kovuşturma yapılmasına ve ceza uygulanmasına da engel teşkil etmeyecektir.
Münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen raporda tespit edilen ve mükellefiyet kaydının devamına gerek görülmediğinin raporda belirtilmesi üzerine mükellefiyet kaydı terkin edilenlerin, terk tarihinden sonra göndereceği beyannameler, işleme tabi tutulmadan dosyasında muhafaza edilecektir.
Bilindiği üzere, ilk mükellefiyet tesisinde kişilerin gerçekte hiçbir ticari ve mesleki faaliyeti olmadığı halde, sadece sahte belge düzenlemek amacıyla kayıt yaptırdıklarını bilmek ve tespit etmek her zaman mümkün olmadığından, müracaatları üzerine mükellefiyet tesisi yapılmaktadır. Bu kişilerin sahte belge düzenlediği hususu daha sonraki tarihlerde vergi inceleme elemanlarının yaptıkları araştırmalar ve incelemeler sonucunda ortaya çıkarılabilmekte, bu durumun tespiti halinde ilgililer hakkında vergi inceleme raporu ile birlikte kaçakçılık suçu raporu da düzenlenerek savcılıklara suç duyurusunda bulunulmaktadır.
Bu bölüm kapsamında, vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen raporlarda mükellefiyet kaydının devamına gerek görülmediğinin belirtilmesi halinde, mükellef (matrahlı veya matrahsız beyanname verenler dahil) işi bırakmış addolunacak ve mükellefiyet kaydı vergi dairesince terkin edilecektir. Bu tür terk işlemlerinde mükellefiyet (8) terk türü kodu bilgi girişi yapılarak terk işlemi gerçekleştirilecektir.
5.8. Mükellefiyet Kaydı Terkin Edilen Mükelleflere İlişkin Bilgi Formu
Mükellefiyet kayıtları terkin edilen gerçek ve tüzel kişi mükellefler hakkında, "Kayıtları Silinen Mükelleflere İlişkin Bilgi Formu Doldurma Talimatı" nda yapılan açıklamalara göre, bilgisayar ortamında "Kayıtları Silinen Mükelleflere İlişkin Bilgi Formu" doldurulmaktadır.
Bilgisayar ortamında bilgi girişi yapılan mükellefler için "Kayıtları Silinen Mükelleflere İlişkin Bilgi Formu"ndan bir örnek çıktı alınarak ilgililer tarafından imzalanıp mükellefin dosyasında muhafaza edilecektir.
Mükellefiyet kaydı terkin edilen her bir mükellef ve ortaklık için bilgisayar ortamında düzenlenecek olan bu formlarda, mükellefe veya ortaklığa ait sicil bilgileri ile bunlar tarafından bastırılan ve iptal ettirilmeyen belgelerin türü, seri ve sıra numaralarıyla, belge basımına ilişkin bilgiler ile ödeme kaydedici cihaza ait bilgilerin yanı sıra vergi inceleme raporunu düzenleyenin adı soyadı ve unvanı, raporun tarih ve numarasına ait bilgilere de yer verilmiştir.
5.9. Sahte veya Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Düzenlemek Suretiyle Mükellefiyetleri Terkin Edilenlerin Teminat Verme Zorunluluğu
213 sayılı Vergi Usul Kanununun Teminat Uygulaması başlıklı 153/A Maddesinde, sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenlere ilişkin teminat uygulaması düzenlenmiştir. Bu kapsamda terkin işlemleri gerçekleştirilen mükelleflerin yeniden mükellefiyet tesis edebilmesi için teminat yatırması gerekmektedir. Buna göre;
‘’Başkaca bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiğinin vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen rapor ile tespit edilmesi ve mükellefiyet kaydının devamına gerek görülmediğinin raporda belirtilmesi üzerine işi bırakmış addolunan ve mükellefiyet kayıtları vergi dairesince terkin edilenlerden, serbest meslek erbabının, şahıs işletmelerinde işletme sahibinin, adi ortaklıklarda ortaklardan her birinin, ticaret şirketlerinde; şirketin, kanuni temsilcilerinin, yönetim kurulu üyelerinin, şirket sermayesinin asgari % 10’una sahip olan gerçek veya tüzel kişilerin ya da bunların asgari % 10 ortağı olduğu veya yönetiminde bulundukları teşebbüslerin, tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde bunları idare edenlerin veya düzenlenen raporda fiillerin işlenmesinde bilfiil bulundukları tespit edilenlerin işe başlama bildiriminin alınması halinde, bunlar adına mükellefiyet tesis edilebilmesi için işe başlama bildiriminde bulunanların ve mükellefiyeti terkin edilenlerin tüm vergi borçlarının ödenmiş ve 6183 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde sayılan nev’iden 75.000 (690.000) Türk Lirasından ve düzenlenmiş olan sahte belgelerde yer alan toplam tutarın % 10’undan az olmamak üzere teminat verilmiş olması şarttır.’’ şeklinde düzenlenmiştir.
Vergi Usul Kanununun 153/A maddesine göre göre istenecek teminat tutarı; ‘’düzenlenmiş olan sahte belgelerde yer alan tutarların toplamı, faaliyet alanı, mükellefin hukuki statüsü, faaliyette bulunulan il veya bölge, vergi borcu toplamı, fiilin tekrar edip etmediği gibi kıstaslar esas alınarak Maliye Bakanlığınca belirlenecek usul ve esaslara göre, vergi dairesi müdürünün yazılı talebine istinaden defterdar ve/veya vergi dairesi başkanı tarafından tayin edilir.’’ şeklinde belirlenmiştir.
6. Bildirmelerde Süre ve Şekil
Vergi Usul Kanunu kapsamında yapılacak olan bildirimlerin kanunda öngörülen sürede gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bildirimlerin süresi içerisinde yapılmamış olması da bildirimin yapılmamış olması durumunda olduğu gibi usulsüzlük cezasına sebebiyet verecektir.
Bildirimin süresi, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 168. Maddesinde;
- ‘’Gerçek kişilerde işe başlama bildirimleri, işe başlama tarihinden itibaren on gün içinde kendilerince veya 1136 sayılı Avukatlık Kanununa göre ruhsat almış avukatlar veya 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensuplarınca, şirketlerin kuruluş aşamasında işe başlama bildirimleri ise işe başlama tarihinden itibaren on gün içinde ticaret sicili memurluğunca ilgili vergi dairesine yapılır. Şirketlerin işe başlama bildirimleri dışında yapılacak bildirimler ile işi bırakma ve değişiklik bildirimleri, bildirilecek olayın vukuu tarihinden itibaren bir ay içerisinde mükellef tarafından vergi dairesine yapılır.’’
- ‘’Bina ve arazi değişikliklerinde bildirme; Yeni inşaatta inşatın bittiği ve kısmen kullanılmaya başlanılmışsa her kısmın kullanılmaya başlandığı ve diğer değişikliklerde (Müstesnalığın sukutu dahil) tadili gerektiren halin vukuu tarihinden başlıyarak iki ay.’’ şeklinde düzenlenmiştir.
Buna göre; işe başlama bildirimlerinin 10 gün içerisinde, işe başlama dışında yapılacak olan bildirimlerin gerçekleşme anından itibaren 1 ay içerisinde vergi dairesine bildirilmesi gerekmektedir. Ayrıca kanunda bina ve arazi değişikliklerinde 2 aylık bildirim süresi öngörülmüşken, mükellefin ölümü halinde mirasçılar tarafından yapılacak olan bildirimlere VUK 16. Maddesi uyarınca 3 aylık süre eklemesi yapılmaktadır.
Bilirimin mükellef adına yazılı olarak yapılması kural olmakla birlikte, okuma - yazması olmayan mükelleflerin vergi dairesinde şahitler huzurunda bildirim yapması mümkündür.
Posta yolu ile gerçekleştirilecek olan bildirimlerin taahhütlü olarak vergi dairesine gönderilmesi gerekmektedir. Posta yolu ile gerçekleştirilen bildirimlerde, bildirim tarihi olarak gönderilme tarihi kabul edilecektir.
Ayrıca 213 sayılı Vergi Usul Kanununa 2021 yılında yapılan ekleme ile 170/A maddesi kapsamında;
‘’Hazine ve Maliye Bakanlığı, bu Kanuna göre mükelleflerin bildirmeye mecbur olduğu bilgilerin, kamu kurum ve kuruluşları tarafından Bakanlığa yazılı veya elektronik olarak bildirilmesi durumunda, bu bildirimi mükellefler tarafından yapılmış bildirim olarak kabul etmeye, bu şekilde kabul edilecek bildirimleri faaliyet konusu, gelir unsuru ile mükellefiyet, vergi, iş yeri ve şirket türlerini ayrı ayrı veya birlikte dikkate alarak tespit etmeye ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.’’ Kamu kurum ve kuruluşları tarafından bildirilen hususlar üzerine işlem tesis etme yönünden T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığına yetki verilmiştir.
7. Bildirim Görevinin Yerine Getirilmemesi
Mükellefler tarafından işe başlamanın bildirilmemesi ve vergi idaresi tarafından tespit edilmesi durumunda; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 352. Maddesi bakımından 1. Derece usulsüzlük olarak kabul edilerek kovuşturulacak, diğer bildirim yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi durumunda mezkur madde kapsamında 2. Derece usulsüzlük olarak kabul edilerek kovuşturulacaktır.
8. Sonuç
1. Bildirim yükümlülüklerinin hukuki niteliği ve etkinliği:
Mükellefin işe başlama, adres değişikliği, iş/işletme durumundaki değişiklikler ve işi bırakma hallerini Vergi Usul Kanunu’nda öngörülen süreler içinde ve usulüne uygun biçimde vergi dairesine bildirmemesi, hem idari usulsüzlük cezasını hem de mükellefiyet kaydının terkinine yol açabilecek hukuki sonuçlar doğurur. Bu bildirimler, mükellefiyetin tesis ve devamlılığının takibinde esas teşkil eder.
2. Terkinin objektif ölçütleri:
Fiilen işi bırakma halleri, mükellefin kendiliğinden bildirimde bulunmaması durumunda vergi dairesince yürütülen araştırma, yoklama ve tespitlere dayanarak objektif kriterlerle saptanır. Bu süreçte yapılan yoklamaların usulüne uygun gerçekleştirilmesi, terkin kararının hukukî meşruiyeti açısından belirleyicidir.
3. Usulsüzlük ve terkin arasındaki ilişkinin netleştirilmesi:
Bildirim yapılmaması 213 sayılı VUK’un 352. maddesi uyarınca “usulsüzlük” teşkil ederken, fiilen işi bırakmış sayılma hali (bildirim yoksa dahi) terkin sürecini başlatır. Bu iki ayrı mekanizma birbirini dışlamaz; bildirim ihmali usulsüzlük cezasını, fiilen terk tespiti ise mükellefiyet kaydının terkinini doğurur.
4. İdari ihtilafları azaltmak için öngörülen tavsiyeler:
Mükellefler, işe başlama, değişiklik ve işi bırakma hallerini kanunda belirlenen süreler içinde (işe başlama: 10 gün, diğer bildirimler: 1 ay, bina/arsa değişiklikleri: 2 ay) yazılı olarak bildirmeli; okuma-yazması olmayanlar için şahitli usul doğru kullanılmalıdır.
Bildirimler iadeli taahhütlü posta ya da yetkili merciler aracılığıyla yapılırken, postaya veriliş tarihi bildirim tarihi olarak kabul edildiğinden usulüne riayet edilmelidir.
Vergi dairesi tarafından fiilen işi bırakmış kabul edilen hallerde, yoklama raporları ve tespitler belgelenmeli; terkin kararlarının dayanağını bu kayıtlar oluşturmaktadır.
5. Terkin sonrası ve yeniden faaliyete geçme:
Terkin edilen mükelleflerin fiilen yeniden faaliyete geçmeleri veya başka adreste devam ettiklerinin tespiti halinde, mükellefiyet yeniden ihdas edilir; bu süreçte mükellefin bilgi güncellemesi ve yükümlülüklerinin yerine getirilmesi zorunludur. Sahte belge ile mükellefiyet tesis edenlere ilişkin terkinlerde ise hem terkin hem de cezaî/kovuşturma süreçleri ayrı ayrı işletilmeye devam eder.
6. Risk azaltma ve uyum yükümlülüğü:
Mükellefler, bildirim yükümlülüklerini ihmal etmemek suretiyle hem usulsüzlük ve terkin riskini en aza indirecek hem de vergi idaresiyle yaşanabilecek ihtilaflarda savunma pozisyonlarını güçlendirmiş olacaklardır. İdarenin yürüttüğü yoklama ve terkin süreçlerinin hukuka uygunluğunu takip etmek, gerektiğinde hukuki itiraz ve dava yollarını zamanında kullanmak mükellefin koruyucu refleksleridir.
Avukat Muhammet ÇOBAN